Yeşil ve sulu yem bitkilerinin kıyılarak, siloda sıkıştırıldıktan sonra havasız ortamda fermantasyona uğratılarak elde edilen yemlere silaj denir. Silaj yapımı mikroorganizmaların şekeri laktik aside dönüştürdüğü bir fermantasyon prosesidir. Kısaca yeşil yem turşusu olarak da tanımlanabilir.
Dünyada özellikle son elli yılda, silaj üretimi açısından büyük gelişmeler olmuş ve günümüzde birçok ülkede silaj üretimi bir sanayi dalı haline gelmiştir. Gelişmiş ülkelerde 1950'lerin başından itibaren toplam kaba yem içindeki silaj oranı artmaktadır. Silaj üretimi ve kullanımı, yem bitkileri tarımı gelişmiş olan ülkelerde çok daha büyük aşamalar kaydetmiştir.
Silaj yapımı ülkemizde yeni tanınan bir tekniktir. Ülkemizde çayır-mera alanlarının yetersiz oluşu ve kullanım sürelerinin kısa olmalarından dolayı, bu alanlardan hayvanların otlatılması yolu ile yararlanma süresi sınırlıdır. Bu durumda özellikle kış aylarında hayvanların beslenmesi önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sorunu hayvancılığı gelişmiş ülkeler, yem bitkileri ekilişi ve bu bitkilerden silaj yaparak çözmüşlerdir.
Yeşil yemlerin bol bulunduğu mevsimlerde ihtiyaç fazlası olan çayır otları, baklagil ve buğdaygil yem bitkileri , endüstri bitkileri ve artıkları, silolanarak korunursa hayvanların yeşil yem tüketimi yıl boyunca süreklilik kazanacaktır.
Suca zengin her tür yemden silaj yapmak mümkündür. Burada asıl olan suca zengin yemin anaerob (Oksijensiz) ortamda saklanarak süt asidi bakteri fermantasyonuna uğratılmasıdır. Silaj yapımında kullanılacak materyal olarak oldukça zengin bitki kaynağı vardır.
Başta mısır, arpa, yulaf, buğday, çavdar, fiğ,sudan otu, ayçiçeği, pancar yaprağı olmak üzere hemen her yem bitkisinin silajını yapmak mümkündür. Fakat mısırdan yapılan silaj birim alandan alınan verim, silaj yapılabilme kolaylığı, besin değerleri ile hem dünyada hem de yurdumuzda en ön sırayı almaktadır.
Mısır silajının yanında suyun kısıtlı olduğu yörelerde yapılan fiğr11;hububat (arpa , çavdar ,buğday,yulaf ) silajı da mısır silajı gibi besin değeri yüksek ve ekonomik bir kaba yemdir.
Kök bitkilerinden hayvan pancarı ve yemlik kolza (Kanola) gibi bitkiler silajı yapılan iyi kaliteli yem bitkileridir.
Bunların yanı sıra anızlar, ayçiçeği sapı ve çanağı, koçanı alınmış mısır sapı,mısır kapçığı,mısır koçanı,pancar yaprağı gibi önemsiz tarımsal ürün atıkları, çeşitli patates ve şeker fabrikası artıkları, bira ve içki fabrikası artıkları ile silaj yapmak mümkündür.
Silajlık materyalin depolanıp bekletildiği yerlere silo denir. Silo çeşitleri işletmenin büyüklüğüne ve imkanlarına göre faklılık gösterir.
Bunlar :
Kule Tipi Beton Veya Çelik Silolar : Daha çok endüstriyel boyutlarda üretim yapan, en az 250-300 baş süt sığırı veya 1000 baştan yukarı besi sığırı olan işletmelerde bu tip silolar kullanılmaktadır.
Yer Üstü Beton Silolar : İlk tesis masrafları nedeniyle orta ve büyük işletmeler tarafından tercih edilir. Bu siloların tabanı beton blokaj, yan tarafları blok beton veya taş duvarla kaplı silolardır.
Toprak Üstü Silolar : En ucuz silo şeklidir. Orta ve küçük işletmeler tarafından tercih edilir. Bu tip silolarda herhangi bir inşaat gerekmez. Temin edilecek naylonun genişliğine göre, 4-5 m. eninde ve yeterli uzunlukta olmalı, silo yerinin zemini %1-2 meyilli olmalıdır.
Toprak kazılarak yapılan Toprak Çukur silolar tercih edilmemelidir.
Silaj katkı maddeleri, silaj yapımı sırasında yem yığınında süt asidi bakterilerinin çalışmasını kolaylaştıracak ortamın hazırlanmasında yararlanılan maddelerdir. Karbonhidrat (Nişasta, Şeker) bakımından zengin yeşil yemlerin (mısır,yemlik lahana yaprağı,hayvan pancarı yaprağı) süt asidi fermantasyonu kısa sürede oluşabildiğinden iyi kalitede silaj yapımı olmaktadır. Bu tür yemler proteince fakir olduğundan üre gibi katkı maddeleri dikkatlice kullanılabilir. Üre kullanımında, ürenin silaj materyalinin tamamına homojen dağılmasına dikkat edilmelidir. Aksi durumlarda hayvanlarda üre zehirlenmesi görülebilir.
Güç silolaşan fiğ, üçgül, yonca, bezelye gibi baklagil yem bitkilerinde ise protein fazla, karbonhidrat azdır. Bu sebeple bu yemlere karbonhidratça zengin mısır, buğday ve arpa kırması, melas veya peynir suyu gibi katkı maddeleri katılması gerekir.
İyi bir silaj yapımı için katkı maddesi kullanmak şart değildir. Ancak katkı maddeleri problem riskini azaltmaktadır. Özellikle de çok ıslak, olgunlaşmamış, hasadı gecikmiş, karbonhidratı düşük otlardan yapılmış problemli silajlarda etkilidirler. Katkı maddelerinin çoğu silajın besin değerini de yükseltir. Katkı maddesi eklenmiş silajın hem silaj miktarında artış, hem de silajın kimyasal kompozisyonunda değişim olur.
Her çeşit silaja silajı olgunlaştıran bakterilerin bulunduğu silaj inokulantı katılırsa erken asitlik gelişimi sağlayacağı için besin maddesi kaybını azaltır ve dolayısı ile daha kaliteli silaj yapılmış olur.
Silajı yapılacak bitkinin yem kalitesinin, silolanma yeteneğinin ve en yüksek verimin sağlandığı zamanda silajı yapılmalıdır. Silaj yapımında dikkat edilmesi gereken noktalar:
a) Silaj İçin Uygun Hasat Zamanı : Hasat zamanının belirlenmesinde bitkinin nem oranı çok önemlidir. Nem oranının yüksek ya da düşük oluşu yapılacak silajın kalitesini düşürür.
Ot silajı yapılacaksa silaj gibi kıyılmış ottan bir avuç alınarak elle kuvvetlice sıkılır. Eğer bu sırada birkaç damla su damlarsa nem oranı %75-80 kadar demektir. Böyle bir otun soldurma yapmadan veya katkı maddesi kullanmadan silolanması uygun değildir.
Sıkılan ottan su damlamaz fakat avuç içinde nemlilik hissedilirse nem oranı % 60-70 kadardır. Bu durumda ot kolayca silolanabilir.
Sıkılan ot avuç açıldığında hemen genleşip dağılıyorsa nem oranı % 60r17;tan azdır. Bu durumdaki otun da silaj yapılması risklidir. Böyle durumlarda önlem olarak varsa başka tarladan daha yüksek nem içeren otlarla karıştırmak , varsa melas veya peynir suyu katmak gerekir.Eğer bu imkanlar yoksa geç hasat yapılmış ve dolayısı ile nem oranı %60 ve daha aza inmiş silajlık bitkinin iyi sıkışması için en son çare 1 tona 15-20 litre su serperek sıkıştırmaktır.
Silajın bozulma riskini ve silo kayıplarını azaltmak için, biçilen otun uygun nem oranına gelene kadar soldurulması ile veya 1 ton kıyılmış otun içine nem oranına göre 50-100 kg tahıl ezmesi (arpa,mısır,buğday vb.) ilave edilerek olumlu sonuç alınabilir.
Mısır silajında en uygun hasat zamanı tanelerin süt olumunu tamamlayıp hamur olum devresindeki hasattır. Bu dönemde nem oranı % 60-70 kadardır.Bu uygun hasat zamanını tespit için mısır koçanı bitki sapından koparılmadan,koçanın yarısı koparılıp alınarak danelerin rengine bakılır.Rengin en az yarısı veya 2/3 si sarı,kalan yarısı veya 1/3 i beyaz renkte olmalıdır.
b) Hasat ve Silolama : Silaj hasadına gelen bitkiler,silaj makineleri ile mümkün olan en kısa sürede biçilip siloya konmalıdır. Bunu sağlamak için silajlık ekilecek bitki silo yerine yakın seçilmeli, silaj makinesi bakımlı olmalı,silaj taşıma araçları silaj makinesinin çalışmasını aksatmayacak sayıda olmalıdır.
Silajlık bitki 0.8-3 cm uzunluğunda kesilmeli,3 cm den büyük parça oranı fazla olmamalıdır.
İyi kalitede bir silaj için iyi sıkıştırma şarttır. Bu sebepten sıkıştırma işlemine önem verilmelidir. İyi bir sıkıştırma için siloya dökülen silajlık materyal en fazla 40-45 cm. kalınlığında serilerek, 1 ton materyal en az 4 dakika çiğnenmelidir.
İyice sıkıştırılarak muntazam bir yığın haline getirilen silaj genelde 0.2 mm den daha kalın, güneş ışınlarına dayanıklı, ışık ve su geçirmeyen plastik örtü malzemesi ile kapatılmalıdır. Örtme sırasında yığının hava ile temasta olan tüm yüzeyleri kapatılarak plastik örtü gergin bir hale getirilir. Örtü üzerine baskı malzemesi olarak toprak veya hurda lastik konur.
Silaj yığını en geç iki gün içinde doldurularak üzeri kapatılmalıdır. Eğer kapatma süresi uzarsa bu sürenin uzunluğuna bağlı olarak silajlık materyalde besin maddesi kaybı olur. Etekler çeşitli şekillerde baskı altına alınarak silaj yığını hava almayacak bir paket haline getirilir.İyi bir şekilde örtülen silaj yığını yağmur, kar, dolu vb.. hava olaylarına karşı denetim altında tutulmalı, örtüde delinme veya açılma görüldüğünde derhal tamir edilmelidir.
c) Silajın Açılması : Silajın açılması için silajın olgunlaşmasını tamamlamış olması gerekir. Olgunlaşma 4-21 gün arasında tamamlanır. Ancak silaj en erken 45 gün sonra açılmalıdır..Çünkü silajlık materyalin içindeki zararlı bakterilerin ölmesi ve yok olması için belli bir süre asitli ortamda kalmaları gerekir.
İyi bir silaj 2 sene bozulmadan bekletilebilir. Silajın çok uygun ortamlarda 5 seneye kadar bozulmadan beklediği çeşitli kaynaklarda bildirilmektedir.
Silaj, hayvan barınaklarına yakın tarafından açılmalıdır. Günlük olarak hayvanlara verilecek miktar tespit edilmeli, bu miktar alındıktan sonra silaj yüzeyi tekrar kapatılmalıdır. Ancak bu kapama silajı bozulmadan kurtarmaz. Sadece yağışlarda ıslanmaktan ve güneşte kurumaktan korur. Silajın açık yüzeyinden her gün en az 25-30 cm kalınlığında silaj alınmalıdır. Aksi takdirde uzun süre hava ile temas eden yüzeyde kızışma ve bozulma olur.Bu sebeple silaj yığının eni ve yüksekliği işletmenin hayvan kapasitesine göre uygun ölçülerde tespit edilmelidir. Silajdan en fazla iki günlük silaj ihtiyacından fazlası çıkarılmamalıdır. Çünkü iki günden sonra silaj kararır ve bozulmaya başlar.
Silaj pis kokulu, küflü, koyu kahverenginde ise hayvanlara kesinlikle yedirilmemelidir. Her çeşit bozuk, küflü yemi yiyen hayvanda sindirim bozukluğu, meme hastalığı,tırnak hastalığı ve yavru atma gibi problemlerin olabileceği unutulmamalıdır.Bozuk-küflü yemi yiyen hayvanın etine ve sütüne geçen toksinlerin insan sağlığı için de tehlike oluşturduğu bilinmelidir.