Yem geçiş metodu uygulanmadığı taktirde aşağıdaki sorunlar yaşanabilir. Hayvan;
Yemi yemeyebilir.
Yemi yer ama ishal olur buna bağlı verim kaybı yaşanabilir.
Yemi yer, gaz yapabilir.
Bu programın aynı fabrikanın farklı partilerdeki yemleri içinde uygulanması tavsiye edilir.
Doğumu takiben süt veriminde hızlı bir artışın görüldüğü dönemdir.Gebelik süresince uterusun baskısı ile sindirim sistemi kapasitesinde meydana gelen azalma ve doğumun meydana getirdiği stress, yem tüketiminin önemli ölçüde düşmesine yol açmaktadır.Bu dönemde hayvanın ihtiyaçlarının tükettiği yem ile karşılanması çoğunlukla mümkün olmaz Hayvan özellikle enerji ihtiyacını karşılamak için başta yağlar olmak üzere vücut rezervlerini kullanmaya başlar ve canlı ağırlıkta bir azalma gözlenir.Yüksek süt veren ineklerde canlı ağırlık kaybı %10'a kadar çıkabilir. Bu oranın üzerine çıkılması metabolik hastalıkları beraberinde getirir.Bu dönemde rasyon düzenlemeleri süt sığırcılığında yapılması gereken en önemli uygulamalardandır. Hayvanın o andaki süt verim ihtiyacını karşılayacak kadar besin maddeleri ve enerji ihtiva eden rasyonun hemen uygulanmaya konulmaması, asidoz ve buna bağlı hastalıklara ve yem tüketiminde azalmaya yol açmaktadır.
Hayvanlara verilecek günlük yem miktarı doğum öncesi verilen konsantre yeme günde 500g kadar ilave edilerek tedrici olarak artırılmalıdır. Verilecek konsantre yemin oranı total rasyonda %60'ı geçmemelidir.
Kaba yem oranı daha çok kaba yem kalitesi ile ilgilidir.
Kaba yemin fiziksel formu da önem taşımaktadır, kaba yemin en az yarısının 3 cm veya daha büyük şekilde parçalanmış olması gerekir.Yemlemede yapılacak yanlışlıklar sonucunda asidoz ve ketosis gibi beslenme bozukluları meydana gelebilirken süt verim piki beklenin çok altında gerçekleşebilir.
Bu dönemde aşağıdaki noktalara özellikle dikkat edilmelidir.
Yüksek kaliteli kaba yemler kullanılmalıdır.
Rasyonun yeterince protein ihtiva ettiğinden emin olunmalıdır.
Konsantre yemler yavaş yavaş artırılarak verilmelidir.
Günde 500-750 g yağ ilavesi hayvanların enerji ihtiyacının karşılanmasında yardımcı olacaktır.
Her türlü stres azaltılmalıdır.
Bu dönemde üzerinde durulması gereken en önemli nokta süt verim pikini mümkün olduğunca uzatabilmektir. Bunu sağlamak için beslemeye çok dikkat edilmesi gerekir.Bu dönemin başlangıcında yem tüketimi maximum düzeye çıkmak üzeredir ve canlı ağırlık kaybı çok düşük düzeye inmiştir ya da hayvan yavaş yavaş ağırlık kazanmaya başlamıştır. Yüksek düzeydeki besin maddeleri ve enerji ihtiyacını karşılayabilmek için tane yem ya da konsantre yem miktarında canlı ağırlığın maximum %2,3 üne kadar artış yapılabilir.artış yapılır fakat Bunun yanısıra yine yüksek kaliteli kaba yem verilmeye devam edilmelidir ve verilecek kaba yem miktarı kuru madde esasına göre canlı ağırlığın %1.5'inden daha az olmamalıdır.
Bu kriterlere göre 600 kg canlı ağırlığındaki bir süt ineğine en fazla 13.8 kg konsantre yem kuru maddesi ( %90 kuru madde esasına göre 15.3 kg) verilirken kaba yem kaynaklı kuru madde miktarının en az 9 kg olması gerekmektedir.
Tane yemlerin çok yüksek düzeyde kullanılmak zorunda kalındığı bu dönemde rumendeki optimal şartları bozmamak için ham selülozun sindirilme derecesi yüksek olan yemlerin verilmesi yarar sağlar.
Yem tüketimini artırmak amacıyla aşağıdaki uygulamalara dikkat etmelidir.
Yemlemeye dikkat edilmediğinde süt veriminde ani düşüşler, süt yağ oranının azalması, ketosis ve kızgınlığın gözlenememesi gibi problemlerle karşılaşılmaktadır.Hayvanların kısa sürede süt verim pikine ulaşmaları, bu dönemde süt veriminin mümkün olduğunca arttırılması ve pik döneminin mümkün olduğunca uzun tutulması laktasyon süt verim düzeyini yükseltmek bakımından oldukça önemlidir.
Pikte süt verim düzeyi ile laktasyon verimi arasında çok yakın ilişki bulunmaktadır.ABD'lerinde yapılan bir araştırmada pik döneminde süt veriminin 2.5 litre kadar yükseltilmesinin laktasyon veriminde yaklaşık 500 kg'lık bir artışa yol açtığı tespit edilmiştir.Pik döneminde maximum verim almak için hayvanın kuru dönem kondüsyonunu normal düzeyde tutmak ve laktasyon başlangıcında konsantre yemlemeye geçişte dikkatli olmak gereklidir.Konsantre yemin artırılması doğal olarak kaba yem tüketimini azaltacaktır. Burada ilave edilen her kg konsantre yemin kaba yem tüketimini 0.5 kg kadar azaltacağı varsayılır Bunun sonucunda süt yağ oranında azalma ve rumende fonksiyon bozukluğu gibi istenmeyen fakat çoğunlukla geçici bazı problemler ile karşılaşılabilir.
Süt veriminin azalması nedeniyle hayvanın ihtiyaçlarının kolaylıkla karşılanabildiği bir dönemdir.
Süt verimindeki azalma aylık %10 kadar olmalıdır.İlk dönemdeki ağırlık kaybının bu dönemde yerine konacağı ve gebelikten ileri gelen ihtiyaçlar rasyon hazırlarken göz önünde tutulmalıdır.
Bu dönemde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta hayvanın yağlandırılmaması olmalıdır. Süt inekleri kuru döneme ya da laktasyona yağlı bir kondisyonla girdiklerinde ketosis gibi metabolik hastalıklar ve çeşitli döl verim bozuklukları ile karşılaşılabilir.
İlk üç dönemde dikkat edilecek noktalar:
Rasyonun enerji düzeyi: Laktasyonun başlangıcında total rasyondaki enerji düzeyi yüksek tutulurken Laktasyonun sonunda düşürülür
Rasyonun protein düzeyi: Laktasyonun başlangıcında kuru maddesinde %19 kadar olması istenen ham protein düzeyi son dönemlerde %13'e kadar düşebilir.
Kaba yem: Laktasyonun başlangıcında mümkün olursa iyi kaliteli baklagil kuru otları tercihen yonca kullanılmalıdır. Kaba yem miktarı hiç bir dönemde canlı ağırlığın %1.5'uğundan (kuru madde esasına göre) daha az olmamalıdır.
Ham selüloz miktarı pik döneminde en az %15, laktasyonun diğer dönemlerinde ise en az %17 kadar olmalıdır. Kaba yemlerin saman haline getirilmesinden ve konsantre yemlerin çok ince öğütülmesinden kaçınmalıdır.
Rasyon yeterince vitamin ve mineral maddeleri ihtiva etmelidir.
Beslenme açısından en kritik dönemdir.Doğuma iki ay kala,özellikle gebeliğin son ayında cenin büyük bir hızla büyür ve canlı ağırlığı artar.Öyle ki 7 aylık bir ceninin ağırlığı 10 kg civarıddayken,8.ayda 16.5 kg'a 9.aydaysa 40 kg'a ulaşır.Ceninin büyümesi için harcanan tüm besin maddeleri inek tarafından sağlanmak zorundadır.Eğer ceninin ihtiyacıda dikkate alınarak inek yeterli ve dengeli beslenmez ise, inek kendi ihtiyacından önce ceninin ihtiyacını karşılamaya çalışır.Bunun sonucunda kendisi bitkin düşer ve hastalıklara karşı direnci azalır.Bunun sonucu ölüme kadar gidebilir.
Hayvanın yeniden gebe kalma dönemi 80 günü geçmemelidir ve bu süre kuru dönem beslenmesiylede yakından ilgilidir.Hayvanın vücut kondisyonu ne kadar iyi olursa doğum sonrası kendini o derece çabuk toparlayacaktır.Kuru dönemde uygulanacak iyi bir besleme programı, hem müteakip laktasyon dönemindeki süt veriminin artırılmasında hem de metabolik hastalıkların minimize edilmesinde büyük önem taşır.
Memede eski hücrelerin regresyonu yeni hücrelerin oluşumu bu dönemde gerçekleşmektedir.
Fötüsün normal gelişimi ve takip eden laktasyon periyoduna daha iyi bir kondüsyonla girmesi için bu dönemin mutlaka uygulanması gerekir. 5 puan üzerinden yapılan ve en kilolu ineklere 5 puan verilen kondüsyon puanlamasına göre kuru dönem başlangıcında 2-3 puan olması gereken kondüsyonun buzağılama sırasında 3.5-4 puana çıkarılması gerekmektedir.
Kuru dönemin 60 gün sürmesi gerekmektedir.Bu sürenin daha az tutulması müteakip verimi çok olumsuz yönde etkilemektedir.
Rasyonlar hesap edilirken hayvanın yaşama payı ihtiyacı, gebelik ihtiyacı ve gerekli ise bir miktar ağırlık artışı için gereken ihtiyaçlar göz önüne alınmalıdır.Kurudaki ineklerde kuru madde ihtiyacı yaklaşık canlı ağırlığın %2'si kadardır. Bunun en az yarısının kaba yemlerden sağlanması gereklidir.Rasyona %50 oranında katılan tane yada konsantre yemler hayvanın ihtiyacını karşılamaya yeterlidir.Hatta kuru dönemin başlangıcında hayvan iyi bir kondüsyonda ise ve mısır silajı gibi yüksek enerjili bir kaba yem kullanılıyorsa verilecek kuru madde miktarı canlı ağırlığın %2'sinden de az olabilir ya da rasyon büyük ölçüde bu kaba yeme dayandırılabilir.Rasyondaki ham protein oranı %12'ye kadar indirilebilir.
Doğuma 10 gün kala konsantre yem miktarı tedricen arttırılmaya başlanmalıdır. Bu uygulama ile doğumu müteakip artan ihtiyaçları karşılamak amacıyla yüksek düzeyde verilecek konsantre yeme hayvan alıştırılmış olur.
Bu dönemde hayvanlara aşırı miktarda Ca ve P verilmesi hipokalsemi ihtimalini artırır.
Laktasyonun başlangıcında Ca ihtiyacında meydana gelen ani artışa karşı kemiklerdeki kalsiyum deposunu hazır halde tutmak ve kemiklerden Ca mobilizasyonunu aktive etmek amacıyla Bu dönemde rasyondaki Ca düzeyi ihtiyacın altına indirilir. Günlük 50-80 g kadar Ca ve 50-60 g kadar P yeterli olmaktadır. Ya da rasyondaki Ca miktarı %0.6'ya; P miktarı ise %0.4'e kadar indirilebilir.
Yeterli düzeyde A,D ve E vitaminlerinin verilmesi özellikle retensiyo vakalarının azalması, buzağının yaşama gücünün artması ve hipokalsemi oranın azalması açısından önemlidir.Bölgede Se yetersizliği görülüyor ise buzağılarda Se yetersizliğinden ileri gelen hastalıkların önüne geçilmesi için yeme Se'lu yem katkı maddeleri ilave edilir ya da hayvanlara enjektabl solusyonlar uygulanır.Kobalt yetersizliğinin görüldüğü yörelerde kuru dönemde yemlere Co ilavesi ile kolostrum ve sütteki Co konsantrasyonunu artırmak mümkün olmaktadır.
Laktasyonun başlangıcında görülen meme ödemlerini en aza indirmek amacıyla kuru dönemde rasyondaki tuz miktarı azaltılmalıdır.
Kuru Dönemde Hayvanı Zayıflatmak Zordur İneğin Ağırlığı Laktasyonun Son Döneminde Kontrol Edilir
- Gebeliğin 8.ayında;kendi ağırlığı ve gelişme dönemi dikkate alınarak ihtiyacı hesaplanmalı ve kuruya alındıktan sonra yavaş yavaş artırılmak kaydıyla dönem sonunda 3-4 kg süt veren bir inek gibi beslenmelidir.
- Gebeliğin 9.ayında;kesif yem miktarı günden güne artırılarak son günlerde 6-7 kg süt veren bir ineğin ihtiyacını karşılayacak şekilde beslenmesi gerekir.
Kesif yem miktarının,gebeliğin sonuna doğru artırılmasının ana nedeni,ceninin büyümesi ve sindirim sistemine baskı yapması durumunda kuru ot ve silaj gibi hacmi büyük kaba yemlerin tüketiminin sınırlandırılmasıdır.Bu nedenle,rasyonda(günlük yem öğünlerinde)kullanılacak kaba yemlerin kalitesininde yüksek olması gerekir; aksi halde ineğin besin maddeleri ihtiyacını karşılamak güçleşir.Hazırlanan rasyonda yemlerin sindirilme oranı %70'in altında olmamalıdır.Kullanılacak yemler mutlaka kontrol edilmeli ve bozulmuş,küflenmiş,kızışmış yemleri vermekten kesinlikle kaçınılmalıdır.
Doğumdan önceki 60-14. günler arası kuru dönem olarak adlandırılır.
14.gün-Doğum arası geçiş dönemi olarak adlandırılır.
60-Doğumun 3. arasında kalan dönem ise periparturient dönem olarak adlandırılır.
Kuru dönemde kuru madde tüketimi % 20-40 oranında azalır.
Kuru dönemde kuru madde tüketimi vücut ağırlığının % 2'si civarında olmalıdır.Ve bunun minimum % 1'i kaba yem olmalıdır.
Kuru dönemde % 16'dan fazla protein alınması ( toplam nihai rasyonda ),metritis, cenine ait membran kalıntısı ve düşük hamile kalma oranına neden olur.
Kan üre seviyesinin artması vajinal mukusta fazla üre olması demektir.Bu olay uterine salgılanmasına sebep olur.Uterine salgılanması düşük hamile kalma oranına ve kısırlığa sebep olur.Yüksek üre konsantrasyonundan dolayı salgılanan uterine,ova,sperm ve gelişmekte olan embriyo üzerinde olumsuzdur.
Geçiş döneminde yüksek nemli mısır silajı ketosise sebep olur.Çünkü nemli silajda çok fazla butyrik asit vardır.
Yukarıdaki sebepten dolayı silaj yapılacak mısır çok nemli olmamalıdır.
Eğer yemin sindirilebilirliği % 65'in altında ise tüketim işkembe kapasitesi ile sınırlıdır.
Vücut ağırlığının mobilize olması yaklaşık % 82 verimlilikle süte dönüşür. Yani 1 kg vücut yağı yaklaşık 7 kg süt için yeterlidir.
Hayvanın kuru madde tüketiminin minimum vücut ağırlığının % 2'si kadar olması gerektiğini söylemiştik.Bunun en az 2,5 kg' mının uzunluğu 4 cm' den daha fazla olmamalıdır.
Sadece uzunluğu 1,8 cm' den daha uzun olan parçalar geviş getirmeyi sağlar.
Günlük yağ tüketimi inek tarafından günlük üretilen yağa eşit olmalıdır.
Günlük rasyona ilave yağ tüketimi 600-700 gr/inek miktarını pek aşmamalıdır.
Tam yağlı pamuk çekirdeğinden günlük 2-2,5 kg' dan fazla yedirilmemelidir.
Geçiş döneminde özellikle iyon dengesine dikkat etmek gerekir.İlave verilen yağ ve kaba yemlerde bulunan çok fazla emilimini olumsuz yönde etkiler.
Yemleme başına 2,5-3 kg' dan fazla konsantre yem verilmemelidir.
Hazırlanan silaj 10-12 mm kıyılmalıdır.Fakat en az % 15-20'si 40 mm ve üzerinde olmalıdır.
Yemlerdeki potasyum seviyesinin maximum % 1,5 olmasına çalışılmalıdır.